Bundan yıllar önce Avustralyada bir kanguru doğmuş. Doğumunda da iriymiş, iri doğmuş, hızla büyümüş ve erişkin bir kanguru olunca boyu on metre olmuş. Adı da Çukuymuş bu kangurunun. Sakin yaratılışlı, sevecenmiş, kimseye zararı yokmuş ama faydası çokmuş. Taşınacak yükü olan, gel Çuku, şu bizim yükü taşıyıver dermiş. Çuku hemen yardıma gider, yükü taşırmış. Karşılık olarak kuru bir aferin alırmış. Aradan zaman geçmiş, kanguruların yaşlı reisi ölmüş. Yeni reis Çukuyu kovmuş ve diğer kanguruların onunla konuşmasını yasaklamış. On metrelik dev kanguru Çuku, aylarca Gibson Çölünde yalnız yaşamış. Ot bulmuş ot yemiş, saman bulmuş saman yemiş, kaktüsü sıkıp suyunu içmiş.
Günlerden bir gün, Çuku çölde gezerken, yerde baygın yatan yaralı bir kanguru görmüş. Yaralı kanguruyu bir vahaya götürüp gölgeye yatırmış, yarasını temizleyip su içirmiş. Yaralı kanguru kendine gelince Çukuya sarılıp ağlamaya başlamış. Bir ejderhanın kanguruların başına bela olduğunu, kanguruları gördüğü yerde saldırdığını, pek çok kangurunun canına kıydığını söylemiş. Üç gün önce ejderhanın on kadar kanguruyu bir mağarada kıstırdığını, dokuz kanguruyu parçalayıp yediğini, bir tek kendisinin yaralı olarak kurtulduğunu, ejderhanın zehirli dişlerinden uzak durduğunu ve çöle girip, Çuku Çuku Nerdesin diye hep bağırdığını anlatmış. Yardım et Çuku, ejderha kanguru neslini tüketecek. Git ejderha ile savaş ve onu öldür demiş.
Çuku, yaralı kanguruyu vahada subaşında bırakıp hızla kanguruların yaşadığı bölgeye gelmiş. Ejderhayı elli kadar kanguruyu etrafı yüksek kayalıklarla çevrili bir yerde yakalayıp birer birer yerken görmüş. Nefretle ejderhanın üstüne yürümüş. Ejderha ile uzun süre mücadele ettikten sonra onun üst ve alt çenesinden tutarak ağzını parçalamış. Ejderhadan kurtulan kangurular, Çukuya sevgiyle sarılmışlar. Ama Çuku, reisin onu kovarken ötekilerin alaylı sözlerini unutmamış. Çuku ertesi gün çöle geri dönmüş. Yaralı kanguruyu bayağı iyileşmiş, gezinirken bulmuş. Çuku ile kanguru birbirleriyle arkadaş olmuşlar ve yıllardır Gibson Çölünde birlikte yaşayıp duruyorlarmış.