Nedenini bilmediğim bir arzuyla bugün her günkünden daha çok istedim yanımda olmanı.
Kolay değil sensiz olmak,içinin yarasını boş tutmak… Kolay değil her sabah bir martı sesiyle irkilmesi bu yoksul bedenimin.
Ancak bu ayrılığın bir süreliğine oluşu, teselli dolduruyor yüreğime. Her ne kadar bu sürenin uzunluğunu bilmesekte sonunu bilmek umutlandırıcı. Zaten her şey umut edebilmekle başlamadı mı? Seni düşünüpte kendimi kaybettiğim vakitlerin anısına yazdım bu mektubu sana. Bazen otobüste iki sevgilinin başlarını yaslayıp uyurkenki rahatlığında.
bazen sokakta babasının elini tutan bir çocuğun gözlerindeki güvende bulurum seni. Bir kuş hafifliğinde sana akar yüreğim, yokluğunda yok olmaktan korkarak. Yaşadığı anıları anlatırsa sana gözyaşlarınla yıka yaralarımı ya da hiç bekletmeden uçurduğumuz çocuksu uçurtma. Bizi bekliyor sessiz ve ıssız parklar ve seni bekliyor gölet olmuş bir nisan yağmurunun çocuğu hadi gel artık
DAYANAMIKYORUM HASRETİNE…